Bye Bye Türkçe Bilim Gönül Yayınları
Atilla İlhan: ABD Bilim ve Sanat Akademisi’nin ilk ve tek Türk üyesi; iki kere Nobel adayı... Kim bu adam? Kim bu çetin Türkçe öğretim savaşçısı? Onu niye hepimiz yeterince tanımıyoruz? Sinanoğlu, ABD gibi nam ülkede çok genç yaşında profesör olmuş bir harika çocuk; ülkesindeki “Amerikan Rüyası”nın yanlış yaygınlığından, Türkçe’nin itilip kakılarak, herhangi bir sömürgedeki “yerli dili” muamelesi görmesinden son derece rahatsız.”(Cumhuriyet, 24.05.2000)
Yalçın Pekşan: Akıl, zekâ ve en sonunda deha: Oktay Sinanoğlu... Time mecmuası “Mucize Profesör” diye yazdı... Newsweek, New York Times, Avrupa dergileri; Der Spiegel, vs. Kıyamet koptu sizin anlayacağınız... ABD gazeteleri kısa bir süre önce birinci sayfalarından Sinanoğlu’nun bu yıl kimya dalında Nobel’e aday olduğunu yazdılar.
(Cumhuriyet, 09.01.1987)
Aktüel: 26 yaşında profesörlüğe hak kazanıp “Time” gibi dergilerde dünya basınında yer aldı. “Batı’da yetişen son üç yüzyıl içindeki en genç profesör” unvanını aldı. ABD Yale Üniversitesi’nde iki kürsüde birden hoca... “Canlılara biyolojik kimliğini veren DNA'ların şifresini çözerek, bilmediğimiz türden canlılar yaratmanın teorisini kurdu. Kuramları kimya ders kitaplarında onun adıyla anılıyor. İki kez Nobel Kimya Ödülü'ne de aday gösterildi. Sinanoğlu şimdi de Türkçe öğretim savaşçısı...
(1995)
Tempo: Sinanoğlu dünyanın el üstünde tuttuğu bir bilim adamı. Bilim dünyasına kazandırdığı kuramları, teorileri var. Ayrıca Türkçe ile çok ilgili ve bilim için en uygun dil Türkçe diyor.
(1997)
Aydınlık: Batı’da 26 yaşında Profesör olmuş, bu özelliği ile dünya rekorunu elinde tutan Prof. Dr. Sinanoğlu dünya bilim çevrelerinde Nobel'e en yakın temel bilimci olarak biliniyor. Sinanoğlu: “ABD’de Yale Üniversitesi’nde bir takım binalar var, eski Mısır anıtları gibi, ama içini görene rastlamadık. Bunlar gizli cemiyetmiş. En meşhurunun adı:”Skull and Bones”, yani “Kurukafa ve Kemikler”... Üye olan öğrencilere, en azından yılda 100 bin dolarlık bir iş garanti ediyorlar; bunlar devletin en önemli mevkilerinde, sanayinin tepelerinde yer alıyorlar. İfşaa ediyorum: ABD’de sistem bu,” diyor...
(13 Haziran 1995)